Türkiye'de Atletizm
Yurdumuza atletizmi ilk sokan, Galatasaray Lisesi'nin Fransız asıllı beden eğitimi öğretmeni Curel'dir. 1870 yılında ilk idman bayramını düzenleyerek, öğrencileri Kağıthane'ye götürmüştür. Burada koşu, atma, atlama yarışları yaptırarak başarılı olanlara ödüller vermiş ve o gün yenilen pilav, sonraki yıllarda "pilav günü" geleneğine dönüşmüştür. Aynı yıllarda Robert Koleji'nde de atletizm faaliyetlerine başlanmıştır.Türkiye'de gerçek anlamda atletizm,1896 yılında İstanbul'da Kurtuluş Kulübü'nde (Tatavla Kulübü) başlamıştır. Bu kulübün atletlerinden Constantin Devecis ve Çelebioğlu,1906 yılında Atina'da düzenlenen "Ara Olimpiyat Oyunlarına" katılmışlardır. İlk Türk atleti Çanakkale Savaşları'nda şehit düşen ve aynı zamanda futbolcu olan Galatasaraylı Celal İbrahim'dir. Bunu Şakir Kazım ve Bedri Yıldırım izlemiştir. 1912'de Stockholm'de yapılan Olimpiyat Oyunları'na, Robert Koleji atletlerinden Vahram Papazyan ile Mırgıryan katılmıştır.
1.Dünya Savaşı sırasında atletizmde duraklama görülmüş, bu sönük yılların atletizmdeki başarılı isimleri olarak Silifkeli Şükrü Dölek, Halil Bey, Selahattin Bey, Nurettin Otmar Savcı, Asım Bey ve Mesut Özok ön plana çıkmıştır.
1922'de kurulan İdman Cemiyetleri ittifakı'na dahil olan Atletizm Federasyonu, 13 Nisan'da faaliyete geçmiş ve ilk ciddi atletizm yarışmaları başlamıştır. Bunu Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Kurtuluş ve Beyoğlu spor'un yarışmalara getirdiği rekabet havası izlenmiştir.
Türk atletizm tarihinde ilk Türkiye Birinciliği Yarışmaları, 5 Eylül 1924'te Eskişehir'de yapılmıştır.
1924 Paris Olimpiyatları'na,Burhan Felek başkanlığında katılan atletlerimiz varlık gösterememişlerdir. Bundan sonra getirilen Alman Alexy Abrahams, Amerikalı Mr.Louis ve Macar Ratkai Gula isimli antrenörler atletlerimizin eğitim gelişmelerinde önemli pay sahibi olmuşlardır. Bu antrenörlerin eğitim çalışmalarıyla; Ömer Besim Koşalay, Rauf Hasağası, Adil Giray, Şekip Engineri, Suat Hayri Ürgüplü, Haydar Aşan, Ünvan Tayfuroğlu, Vildan Aşir Savaşır gibi atletler yetişmiş, özellikle Türkiye'nin ilk büyük atleti Ömer Besim Koşlay 13 yıl süren atletizm yaşamında 6 ayrı dalda 29 Türkiye rekoru kırmıştır. Bu atleri de Raif Emergen, Füruzan Tekil, Rıza Maksut İşman gibi atletler izlemiştir.
1930 yıllında Atina'da yapılan Balkan Oyunları'nda,100 m'de 11,1'lik derecesiyle 2. gelen Semih Türkdoğan gümüş madalya kazanmıştır. Bu madalya, aynı zamanda uluslararası yarışmalarda atletizm dalında kazınılan ilk madalyadır. Semih Türkdoğan'ın 1935 yılında 100 metrede kırdığı 10,6'lık Türkiye rekoru, tam25 yıl kırılamamıştır. Aynı yıl İstanbul'da yapılan Balkan Oyunları, Türkiye'de düzenlenen ilk uluslararası organizasyon olmuştur.
1932 Balkan Oyunları'nda gülle atmada Veysi Emre, 1939 Balkan Oyunları'nda 100 m ve 200 m yarışlarında Muzaffer Baloğlu altın madalya almışlardır. Bu dönemin en önemli maratoncusu ise Şevki Koru olmuştur.
1940 yılında atletlerimiz Balkan Şampiyonluğu'nu kazanırken, futbolculuğun yanı sıra atlet de olan Melih Kotanca, şampiyonada 200, 400, ve 4x100 m' de birinci gelerek üç altın madalya elde etmiştir. Savaş sonrası yıllarda, atletlerimizin en parlak derecesini ise 1948 Londra olimpiyatları'nda Ruhi Sarıalp yapmıştır. Ruhi Sarıalp Londra Olimpiyatları'ndaki başarısının bir tesadüf olmadığını 1950 yılında Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda üç adım atlamada 14.53'lük derecesiyle üçüncü olarak kanıtlanmıştır.
1955 yılında 800 metrede Akdeniz ve Balkanlar'ın en büyük atleti olan Ekrem Koçak, Dünya Ordulararası Şampiyonluğu'nu da kazanarak bir sezon içinde erişilmesi çok güç başarılara ulaşmıştır. Bunu Gül Çıray ve Muharrem Dalkılıç'ın başarıları izlemiştir.
Olimpik alanda bir başka başarılı atletimiz, 1968 Meksika Olimpiyatları'nda maratonda 4. olan (2.25.18'lik derecesi ile) İsmail Akçay'dır. Aynı yıl Atina'da yapılan Balkan oyunları'nda maraton koşan İsmail Akçay ve Hüseyin Aktaş'ın altın ve gümüş madalya kazanmaları bu dönemin sayılı başarılarından olmuştur.
1960'lı yıllarda başlayan duraklama döneminden sonra Türk atletizmi gerilemeye başlamış, 1970'li yıllarda başarılar maraton ve kır koşularına kaymıştır. Martonda Mehmet Terzi ve Veli Ballı, kır koşularında (kros) ise Mehmet Yurdadön dikkatleri çeken başlıca isimler olmuşlardır. Bu dönemin en önemli başırısı,1978 yılında Selanik'te yapılan Balkan Oyunları'nda yüksek atlamada Ekrem Özdamar'ın 2.20' lik derecesiyle Türkiye rekoru kırarak altın madalya kazanmasıdır.
Dünya atletizmi dev adımlarla ilerlerken Türk atletizmi hayli gerilerde kalmış, durgunluk 1980'li yıllarda da sürmüştür. Bu durgunluk Semra Aksu'nun 1983 Balkan ve 1987 Akdeniz Oyunları'nda elde ettiği ikincilik ve üçüncülük dereceleriyle biraz olsun aşılmıştır.
1989-1994 arası atletizmde atılım yılları olup, çok sayıda Türkiye rekoru kırmıştır.
1993 yılında yapılan 38. Balkan Kros Şampiyonası'nda Türkiye 4 bireysel, 6 takım birinciliği kazanırken; Zeki Öztürk Balkan Şampiyonu olmuştur. Aynı yarışmalarda 1962 yılında Gül Çıray Akbaş'ın şampiyonluğundan sonra, bayanlarda ne ferdi ne takım şampiyonu olmayan Türkiye, 3 takım birinciliği kazanmıştır. Aynı yıl Akdeniz Oyunları'nda Cihangir Demirel maratonda ikinci gelerek gümüş madalya kazanmıştır.
1994 yılı Ocak ayında Atina'da düzenlenen Balkan Salon Atletizm Şampiyonası'nda güllede Ekrem Ay, üç adımda Figen Karadağ bronz madalya elde etmiş, Gülsün Durak bayanlar yüksek atlamada Avrupa Yıldızlar rekorunu kırmıştır. Mart ayında Romanya'da yapılan Balkan Kros Şampiyonası'nda atletlerimiz 3 altın, 4 gümüş,4 bronz madalya kazanmıştır. Yunanistan'ın Trikala kentinde düzenlenen Balkan Büyükler Atletizm Şampiyonası'nda atletlerimiz 3 altın, 3 gümüş, 7 bronz madalya kazanırken Türkiye, hem erkekler hem de bayanlarda takım halinde 4. olmuştur. Finlandiya'da yapılan Avrupa Gençlik Oyunları'nda yüksek atlamada Gülsün Durak, 5.000 m'de Fecri İdin, altın madalya elde etmişlerdir. Ekim ayında İstanbul'da yapılan 16. Avrasya Maraton'unda ilk kez bir bayan atletimiz Serap Aktaş, altın madalya kazanmıştır.
1995 yılı pistte, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bol rekorlu bir yıl olmuş, atletizm 153 madalya ile en çok madalya kazanan spor dalı kazanma özelliğini kazanırken, tüm kategorilerde 68 Türkiye rekoru kırılmıştır. Avrupa Milletler Kupası'nda erkek takımımız birinci lige yükselmiştir.
1996 yılı şubat ayında Atina'da yapılan Balkan Salon Atletizm Şampiyonası'nda atletlerimiz 1 altın (Öznur Drusun), 1 bronz /Aksel Gürcan) madalya kazanmıştır. 400 m yarışmalarında Öznur Dursun 53.81'lik derecesi ile altın madalya kazanırken, salonda Balkan şampiyonu olan ilk bayan atletimiz olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Vücut geliştirme Aerobic Fitness Pilates