Sağlıklı Vücut

Sağlıklı Vücut

11 Temmuz 2010 Pazar

Koşu - Çılgın Yarışlar

Koşu
Çılgın Yarışlar


Birkaç adım atmakla iş bitiyor mu? Hayır bitmiyor... Günümüzde koşu yarışı kavramı klasik anlamından çok uzakta. Everest'e tırmananlar, çamura bulananlar, geri geri koşanlar da var.

New York Maratonu en tanınmış kent koşusu. Her yıl, dünyanın dört bir yanından 32.000 koşucu katılıyor ve koşu sırasında 100 ton içecek tüketiliyor. 8.000 metre yükseklikte, çamurda, aşırı sıcak ya da soğukta, gökdelenlere tırmanarak mücadele edenler, geri geri ya da çıplak koşanlar veya kendini boğalara kovalatanların derdi ne? Neden, bir sürü insan en acayip yarışlara katılmaya ya da şehir maratonlarını izlemek üzere arabalarına atlayıp trafiği tıkamaya meraklı?


İtalyan Spor Psikolojisi Derneği başkanı Stefano Tamorri şöyle açıklıyor: "Bir yarışa katılarak fiziksel ya da ruhsal zevk almak başta geliyor. Koşmak kalp ritmini düşürüyor, ciğerleri genişletip hava tutma kapasitesini artırıyor, haşhaşın içerdiğine benzeyen doğal uyuşturucu endorfinin üretilmesini sağlıyor. Bu, bilinen en kuvvetli ve zararsız uyuşturucu; çünkü bizzat beyin tarafından uygun miktarlarda salgılanıyor, genişleyen ciğerler kanı daha bol oksijenle tetikledikçe dolaşım sistemine karışıyor. Kendini iyi hissetme duygusuna yol açtığından, koşma alışkanlığından vazgeçmek zor. Kendi sınırlarını aşma, çile çekme ve rekor kırma tutkusu da insanı teşvik ediyor."

Yine de bunlar bir başına yeterli sebepler değil. Günlük hayatını normal yaşayan insanların, kaslarını yırtar, kemiklerini aşındırırcasına kendilerini zorlaması başka türlü açıklanmalı. "Herkesle eşit koşullar altında savaşarak bakir toprakları keşfetme tutkusu, günlük hayatın kısır döngüsüne kapılmış ev hanımları, öğrenciler, avukatlar ve hatta şampiyonlara çekici geliyor. Ah 'ben de yaparım!' inadı yok mu..." İlk kez 1979'da düzenlenen Avrasya Maratonu, Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren Boğaziçi Köprüsü üzerinde yapılıyor. Koşmak da neymiş? 42.195 kilometrelik Everest Maratonu'na katılırsanız, bu eylem basit bir sözcükten ibaret kalır. Nepal'deki Ana Everest Kampı'na yakın Gorak Shep'ten yola çıkacak (5.212 m.), Namche Bazar'daki (3.446 m.) Şerpa kentine varacaksınız. Nepal'e gitmeyi istemeyenler için Dolomiti Skyrace (Gökyarışı-İtalya) var. Dünyanın yüksek rakımlı kesimlerinde koşulan 20 ayrı dünya şampiyonasından birinde, Fassa Vadisi'nin buzullu, kayalık, kanyonlu Sella arazisinde, 1.702 metrelik yükseklik farkı bulunan parkurda koşmak zorundasınız. Burada koşu, 10 kilometre uzunluğundaki destekli tırmanışla başlıyor, Piz Boè tepelerine (3.152 m.) tırmanılıyor ve 12 kilometrelik bir inişin ardından Canazei'ye ulaşılıyor. Koşuyu 2 saat, 11 dakika, 7 saniye ile bitiren bir yarışçı, henüz kırılmamış rekoru elinde tutuyor. Yarışın en görkemli kısmı, kayalık ve buzul kanyonlu tepelerden geçmek için taş duvarlara gerilmiş iplere tutunurken kronometreye meydan okumak.
Sert Çocuk Koşusu, dünyanın en kirli yarışı.

Kimi zaman çölde

Dünyanın en zorlu bu parkuru için "İnsanlar, Sables maratonunu koşanlar ve koşmayanlar diye ikiye ayrılır" diyenler var. Fas kumullarında 6 etap halinde koşulan ve 17 yıldır düzenlenen Kum Maraton-ötesi (normal maratonlardan uzun olduğu için böyle adlandırılıyor), neredeyse Sables yarışı kadar zor.

Beslenme konusunda tamamıyla kendine yeter olmanın beklendiği toplam 266 kilometrelik parkurda, yüzlerce katılımcı, öncelikle 42 ve 80 kilometrelik iki sabit etabı tamamlamak zorunda. Gölgede 50 derecede koşmayı sevenlerin alternatifi ise, Ürdün'de düzenlenen Çöl Kupası. Maksimum 60 saatte tamamlanması gereken, 168 kilometrelik duraksız bir koşu bu. Çölde, saatte 60 kilometreyle esen kum fırtınasına yakalanmak da cabası. Her yıl dünyanın 20 ülkesinden gelip katılanların ancak beşte biri yarışı tamamlayabiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Vücut geliştirme Aerobic Fitness Pilates