Havaların ısınmaya başladığı bahar aylarında, kışın alınan kilolardan kurtulma ve yıl boyunca ertelenen fiziksel aktivitelere sağlıklı bir geri dönüş yapabilme düşüncesi spora başlama isteğini de artırıyor. Kısa sürede forma girme hevesi, spor yaparken aşırıya kaçılmasına neden olurken bu durum en fazla kalp sağlığını olumsuz etkiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; haftada 4 gün, en az yarım saat yapılan egzersiz kalp sağlığı için faydalı olurken; bu sınırları aşmanın bedeli de kalp sağlığı açısından ağır sonuçlar doğurabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Hakan Hasdemir vücudu hazırlamadan, aşırı spor yapmanın kalp sağlığına olumsuz etkileri hakkında bilgi verdi.
Doğru yapıldığında kalp sağlığını koruyan spor, aşırıya kaçılırsa kalbe düşman oluyor
Düzenli spor yapıyor olmanın, kalp sağlığı açısından gerekliliği kabul görmüş bir gerçektir. Ancak kimi zaman hiçbir sağlık sorunu olmadığı düşünülen kişiler, spor yaptıkları sırada ani şekilde rahatsızlanıp hayatlarını kaybedebilmektedir. Genellikle kalp krizlerine bağlı olarak yaşanan bu ölümler, kadın erkek farkı gözetmeksizin, her yaştaki sporcu açısından tehlike oluşturmaktadır. Kalp sağlığını koruduğu için uzmanların önerileri arasında yer alan sporun, bilinçli yapılması; insan hayatı üzerinde oluşturabileceği riskleri de en aza indirmektedir.
Kalbin tempolu spora hazırlıklı olması gerekiyor
Hayatın her alanında, bir işe başlamadan önce yapılması gereken hazırlıklar ve kontroller gibi, spor yapmadan önce de kişinin kendini hazırlaması ve gerekli sağlık kontrollerinden geçmesi gerekmektedir. Tüm vücut fonksiyonlarında değişiklikler yaratan egzersiz, kişinin oksijen ihtiyacını 12 katına kadar çıkarmaktadır. Bu ihtiyaç doğrudan kalbin daha fazla kan pompalaması gerektiği anlamına gelir. Bu sırada, daha hızlı atan kalp, tüm ihtiyacı karşılamak için daha fazla çalışmakta ve efor sarf etmektedir. İş yükü artan kalbin kasları, tıpkı profesyonel spor yapan kişilerde olduğu gibi zamanla güçlenmekte ve gerekli efor için “antrenmanlı” hale gelmektedir. Dolayısıyla, kişinin kalbinin spor için uygun hale gelmesi, düzenli egzersizle sağlanabilen bir durumdur. Spora hazırlanmış kalbin sol karıncığında hacim ve kas artışı gözlenmektedir. Böylelikle kalp, yüksek tempoda yapılan fiziksel aktiviteyi zorlanmadan, devam ettirebilme gücüne de sahip olacak şekilde hazırlanmış olur.
Isınmadan yapılan spor kalbi yoruyor
Spor yapılmadan önce ısınmadan aşırı aktivitede bulunmak kalbi yoran ve kalp krizi riskini de artıran bir durumdur. Ani efor harcamak, kalbe yük bindirmek, kalp duvarlarının kalınlaşmasına yol açmakta ve kalbi besleyen damarların sıkışmasına neden olmaktadır.
Kalpte ritm bozukluklarına zemin hazırlayan, hatta ölümcül olabilen bu durum; özellikle genetik yatkınlığı olan veya doğuştan bazı kalp rahatsızlıkları olan kişiler için daha büyük risk oluşturmaktadır. Kalbinde ritm bozukluğu olan kişilerin de gerekli önlemleri almadan, hazırlıkları yapmadan, kalbi yoracak seviyelerde spor yapmaları sakıncalıdır. Bu kişiler de, ani kalp krizi ve tehlikeli aritmi riskiyle karşı karşıya kalmakta, beklenmedik bir şekilde hayatlarını kaybedebilmektedir.
Önce kalbinizi tanımak için uzman yardımı alın
Spor yapmaya başlamadan önce kalp sağlığının spor yapmak uygun olup olmadığının bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Aktif bir spor yaşantısı içerisine girmeden önce, uzman doktorun gerekli gördüğü bazı incelemelerin ve testlerin yaptırılmasına özen gösterilmelidir.
Bunun için;
Fiziki muayene ve kan testleri yaptırılmalı
İstirahat EKG’si ile kalbin doğal ritmine bakılmalı
Efor testiyle kalbin egzersiz sırasındaki durumu gözlenmeli
Ekokardiyografi ile kalp incelenmelidir.
Ayrıca sıklığı ve süresi kontrollü şekilde artırılan egzersizle kalbi spora hazır hale getirmek, kalp sağlığını korumaya yardımcı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Vücut geliştirme Aerobic Fitness Pilates