Ata sporu olarak da bilinen binicilik, bir hayvan ile yapılan tek spor dalı olarak diğerlerinden ayrılıyor. Atla uyumlu bir işbirliğinin sözkonusu olduğu binicilik; iş ve özel yaşamın getirdiği streslerden arınıp kendinizi tanımanıza fırsat veriyor.
Geçmişte, rüzgarla yarışan atlarla hızı ve cesareti öğrenen insanoğlu, atın sırtında kıtaları aştı. Atların ehlileştirilmesi insanların medeniyet yolunda daha hızlı ilerlemesine olanak sağladı. 5. yüzyılda eyerin bulunmasıyla atlar, tarım, ulaşım, savaş ve ticaret dahil birçok alanda kullanıldı. Eyerin bulunmasından önce atın üzerine kilim veya battaniye konularak binilirdi, eyerle birlikte atın ve binicinin kontrol ve uyumu daha da sağlamlaşmış oldu.
Osmanlı döneminde padişahın sarayında bulunan ahırda (Istabl-ı Amire) bağlı haralarda atlar yetiştirilirdi. Cumhuriyet döneminde at ve at yetiştiriciliği desteklenmeye devam edilmiş, devlet desteği ile haralar oluşturulmuştu.
Sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle atların yerini motorlu araçlar aldı. At kavramı ve atlarla yaşam kırsal alanda kaldı. İşte bu noktada, modern hayatın kent yaşamında atlar ve atlarla yaşam, binicilik kulüplerinde yerini aldı.
Türkiye'de ilk binicilik okulu 1911'de Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa tarafından "Binicilik ve Tatbikat Okulu" adı ile kuruldu. 1956'da Ankara Atlı Spor Kulübü kuruldu ve 1958'de Binicilik Federasyonu Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne bağlandı. Bir sektör ve spor dalı haline gelen binicilik birçok teknik gelişmeyi de beraberinde getirdi. Binicinin ve atın teçhizatı, biniş ve iniş teknikleri, kurallar, at bakımı gibi birçok konu halka açık kulüplerde bu konuya ilgi duyanlara öğretilmeye başlandı. Atları kent yaşamına kazandıran binicilik ve Binicilik kulüpleri hakkında detaylı bilgi almak için İstanbul Binicilik Kulübü�ne misafir olduk.
Günümüzde ulaşım ve askeri alandaki teknolojinin gelişmesiyle gerilerken, sportif binicilik hızla yaygınlaşmıştır. Yaygın görüşe göre iki tür biniş vardır, Sportif amaçlı yapılan İngiliz biniciliği ve Amerika�da kovboylara özgü batı biniciliği. Kovboylar, uzun üzengili ağır eyerler kullanır ve bacakları düz duracak biçimde ata binerler. İngiliz biniciliğinde ise, binicinin güvenliği, atın denetimi ve atın rahatlığı dikkate alınacak şekilde gelişmiş. Binicilik eğitimi veren kulüplerden biri de İstanbul Binicilik Kulubü. At ve Binicilik Eğitmeni Cennet Aydın 37 yaşında ve atlarla daha bebekliğinde tanışmış. Cirit atları yetiştiren dedesinin sayesinde atlarla başlayan ilişkisi 30 yıldır binici ve eğitmen olarak devam ediyor.
�Binicilik bizim ata sporumuz ve bir canlıyla yapılan tek spordur. Ata binmek isteyen her yaştan insan ata binebilir yeter ki gerekli eğitimi alsın� diyen Cennet Aydın, çocukların 3-4 yaşından itibaren ponylerle (midilli) binicilik eğitimlerine başlayabileceklerini belirtiyor.
Binicilikte temel eğitim aslında atla iletişim kurma ve ona uyum sağlama süreçleri olarak tanımlanabilir. Temel eğitim size, atın üç doğal yürüyüşü olan adeta, süratlı ve dörtnal ile at üstünde denge hareketlerini öğretir. Atın en yavaş yürüyüşüne �adeta� denir. �Dörtnal� ise atın en hızlı yürüşüdür. Temel eğitim en az 70 binişi gerçekleştirmek gerekir. Yani atlamaya kadar en az haftada iki üç defa düzenli yapılan 70 binişe ulaşmalı. İlk eğitimlerde atın başlığında bulunan kantarma halkalarına loj ipi takılır, ipin bir ucu da eğitmenin elinde olur. Böylece at eğitmenin çevresinde belli komutlarla döner.
At Sizin Partneriniz, İşbirliği Yapmalısınız
Biniciliğin özünde atla uyum yakalamak yatıyor. Bunun için şunu unutmamak gerekiyor: Egonuzu atın üzerinde tatmin edemezsiniz, atların da insanlar gibi karakterleri, huyları var. Atla hem teknik açıdan hem de hissi olarak uyum içinde olmalısınız. Yani onunla bir işbirliği içinde olmak zorundasınız. At kendisini rahatsız eden bir biniciyi üzerinde istemez ve eğer sizi sırtında istemezse orada duramazsınız. Atın sizi istemesi ve çalışmadan zevk alması lazım. İnsanların olduğu gibi atların da karakterleri vardır, atlar çeşitli karaktere ve huya sahiptirler.
Biniciliğin kendine özgü kıyafet ve malzemeleri vardır. Atın ve binicinin teçhizatı denen bu malzemelerle biniş keyfini daha çok ve güvenli yaşarsınız. Burada özellikle binicinin malzemelerine değineceğiz. Öncelikle binicinin başına taktığı ve şapkaya benzeyen koruyucu başlık tog giyilir. Daha sonra bacağa takılan tozluğa benzer ceps alınır. Ceps baldırınızda yara oluşmasını engeller. Bunların yanında binici pantolonu, botu ve eldiveni de unutulmamalıdır.
İnsanlığın en eski dostları, binlerce yıl onları sırtında taşımış olan atlarla eğer yeniden tanışmak isterseniz binicilik kulüplerinde bu fırsatı yakalayabilirsiniz.
İstanbul Binicilik Kulubü: 0216- 484 47 80
Vücut geliştirme Aerobic Fitness Pilates
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Vücut geliştirme Aerobic Fitness Pilates